İslâm dininin Kurân’ı Kerim’den sonra ikinci önemli yazılı kaynağı olan hadisler, Hz. Peygamber (a.s.)’in sözlerini, davranışlarını ve onaylarını sahih rivayetlerle bizlere aktarmayı hedef alır. Kur’ân’ın ve Hz. Peygamber’in sünnetinin anlaşılıp açıklanmasında hadisler en büyük başvuru kaynağımızdır. Dini içerikli bilgilerin yanında hadisler bizlere İslâm’ın ilk dönemlerine ilişkin çok değerli toplumsal, kültürel ve edebî içerikli malumatlar da aktarır.

Klasik Hadis literatürümüz hicrî III. yüzyıldan itibaren ġarîbu’l-ḥadîs disiplininde hadis metinlerindeki zamanla anlaşılması güçleşmiş sözcüklerin ele alındığı eserler vermiştir. Hadisleri açıklama faaliyeti başlangıçta muḫtelifu’l-ḥadîs ve sonraları daha kapsamlı şerḥ edebiyatı ile zamanın ihtiyaçlarına göre geliştirilerek sürdürülmüştür. Hadis Ana Bilim Dalımız klasik hadis literatürünün bu devasa külliyatını bir dinî ve kültürel miras olarak bilir ve onu modern çalışmaların ışığında tahlil edip geliştirerek geleceğe taşımayı gaye kabul eder.

Hadis metinleri, başka metinler ile karşılaştıramayacağımız nev’i şahsına münhasır bir özellik arz etmektedir. Hz. Peygamber’in bir sözü, davranış ve tutumu bizlere çoğunlukla bir kişi ve bir metin aracılığı ile ulaşmamakta, çok sayıda kişi tarafından farklı rivayetlerle aktarılmaktadır. Bu rivayetleri tarihî yerel şartlarından siterilize ederek bir araya getirmek ve bunlardan günümüz dinî ve kültürel hayatımızı aydınlatacak değerler çıkartabilmek hassas bir hermenötik kabiliyeti gerekli kılmaktadır. Hadis Anabilim Dalımız hadis yorumlarında hem klasik verileri hem de yorumbilimine dair modern çalışmaları önemsemektedir.

Hadis Anabilim Dalımız, bu bağlamda İslâm dininin vaz geçilmez bir kaynağı ve dünya literatürünün eşsiz bir ürünü olan geniş hadis literatürünü Lisans, Yüksek Lisans ve Doktora programlarında modern araştırma metod ve teknikleriyle titizlikle incelemeyi ve günümüz dinî ve kültürel hayatın sorunlarına çözümler sunacak hadis yorumlarına ulaşmayı gaye edinir.